Piezo Cerrahi ve Burun Estetiği

Merhabalar!

Piezo cerrahiyle gerçekleştirilen burun ameliyatımla ilgili ayrıntıları ve tecrübelerimi bu yazımda bulabilirsiniz 😉

Ameliyat nedenlerimle başlamak istiyorum yazıma ki sizin de benzer şikayetleriniz varsa geç kalmadan önemli kararlar almanız gerekebilir.

Yaklaşık 15 yıl önce kazara aldığım bir omuz darbesiyle burnumun kıkırdak kemiğinde sola doğru bir eğilme meydana geldi. Henüz 18ime basmadığımdan, ameliyata almadılar. Sonra da araya üniversite girdi, derkeeenn 33 yaşıma geldim. Alerjik rinitim sebebiyle burun içindeki etler sürekli şişiyor ve eğik olan kısmı tamamen kapatıyordu. Kış aylarını resmen çeyrek burunla geçirmeye, ağzı açık uyumaya başlamıştım. Sürekli ağızdan nefes almam sebebiyle faranjitim gittikçe kötüleşti ve kronik faranjitten çekmeye başladım. Yabancı dil öğretmeniyim ve derslerimde sürekli konuşmak durumundayım. Sürekli boğaz kuruluğu, kaşıntısı ve ağrısı konuşmamı engellemeye başladı. Dahası üniversite yıllarımdan bu yana kalbimde de zaman zaman sıkışmalar yaşıyordum. Sosyal medyada, burun tıkanıklığının kalpte büyümeye de sebep olabileceğiyle ilgili bir bilgiyi okuyunca da, bir anda ameliyatla ilgili kararımı netleştirdim. Türkiye’nin en başarılı KBB doktorlarından Doç. Dr. İbrahim SAYIN ‘ın tavsiyesiyle bu ameliyatım için alanında kelimenin tam anlamıyla “uzman” olan Op. Dr.Bülent KOÇ‘a ulaştım. Aklıma takılan tüm sorulara içtenlikle ve hassasiyetle cevap verdi:

*Operasyonun genel anesteziyle ortalama 3 saat süreceğini,

*Operasyondan çıktığımda burnumda tampon olmayacağını,

*Piezo cerrahide herhangi bir kırıp dökme işlemi olmayacağından yüzümün tanınmayacak hale gelmeyeceğini, hatta ertesi gün işe başlayabileceğimi,

*Ama şehir dışından geldiğim için bir hafta izin almamı; plastik alçının bir hafta sonra açılacağını,

*Bu bir hafta içerisinde belki çok az bir sızlama olabileceğini ama asla büyük ağrılar yaşamayacağımı,

*Operasyon esnasında burun içi etlerinin radyofrekans ile küçültüleceğini, kıkırdağın düzeltileceğini ve kemerli burun yapısının da yüzle uyumlu bir hale getirileceğini

*Tüm bunların Piezo Cerrahiyle yapılacağını, yani çekiçle törpüyle değil de, ses dalgalarıyla şekillendirileceğini, bu yüzden içimin rahat olmasını söyledi.

Ve böylece ameliyat sürecim başladı.

AMELİYAT ÖNCESİ

Operasyondan bir hafta doktorumun isteğiyle önce d vitamini, yeşil çay, limon, aspirin kullanmayı bıraktım. Bu yiyecekler genel anestezi ile yapılacak ameliyatlarda kanamayı artırdıkları için tavsiye edilmiyormuş. Ben de bu süreç boyunca bana ne söylendiyse harfi harfine uyguladım.

Bülent Bey ameliyatımı Ataşehir Acıbadem Cerrahi tıp Merkezi’nde yaptı. Acıbadem, hem çalışanları hem temizliğiyle daima takdir ettiğim bir hastaneydi zaten, bu yüzden içim rahat bir şekilde gittim hastaneye. Ameliyat günü geldiğinde hem bedenen hem ruhen hazırdım. Bana söylendiği gibi yaklaşık 9 saat önce hafif birşeylerle kahvaltı yapmış, saat 15:00e kadar su dahil hiçbir şey yiyip içmemiştim. O kadar güzel bir heyecan vardı ki içimde operasyon öncesi mavi ameliyat cicilerimi giyip bonemi taktıktan sonra odamda o komik halimle bir Zumba videosu bile kaydettim 😀

Sonra doktorum geldi, kendinden emin ve güven veren tavrıyla bana son derece motive edici bir konuşma yaptıktan sonra, ameliyathaneye geçtik. Daha doğrusu geçerken arada, koridor gibi bir yerde durduk, anestezist geldi ve intraketten koluma birşey enjekte etti ve bana “biraz baş dönmen olabilir” dedi. Enjeksiyondan hemen sonra anestezist sedyenin diğer tarafına geçtiğinde, gülerek “bu kadar çabuk mu” dediğimi hatırlıyorum. Son hatırladığım şey buydu 😀

AMELİYAT SONRASI

Gözlerimi açtığımda odadaydım. Burnumun üzerine mandal tutturmuşlar gibiydi ama burnumun içi son derece açıktı ve iki kanattan da çok rahat bir şekilde nefes alabiliyordum. TAMPON YOKTU! Sadece dudağımın üst kısmına bir sargı bezi yapıştırmışlardı hafif kan sızıntısı olabilir diye.. Hepsi bu!

O gece hastanede kaldım. Çok rahat bir şekilde uyudum çünkü çok rahat nefes alabiliyordum, boğazıma doğru bir kan sızıntısı da olmadığından bulantı yaşamadım.

Sabah uyandığımda yüzüm gayet iyiydi. Sonra çıktık hastaneden. Deniz suyu, oksijenli su, bir merhem, bir kuru minoset (plus değil sadece minoset) ve bir kutu alerjik tablet verdi. Alerjik tablet önemliydi çünkü bu dönemde yakalanacağım grip, nezle gibi bir hastalık, beni perişan edebilirdi. Oksijenli su burun içini temizlemek içindi ve önemliydi. Açıkçası sadece temizlerken biraz yanma hissettim. Ama hemen sonra sürdüğüm merhem rahatlattı ve yumuşattı burun içini. ağrı kesiciyi sadece ameliyatın 2. günü kullandım, o da sadece 2 kez. Sonra bıraktım. Anestezinin etkisi geçince ağrılarım olur mu acaba diye kendimi yoklayıp durdum. Ame ne fayda 😀 Ne ağrı ne sızı :DD

3. gün göz altlarımda morluklar oluştu, ama bu beni hiç şaşırtmadı. Çok nadiren böyle bir durum olabildiğini söylemişti doktorum. Ve ben o anda zaten kendimi hazırlamıştım bu duruma. Kazara kapıya değse morarabilen hassasiyette bir cildim var.  Bu durum 8 yıl önce kuş gribi aşısı vurdurma gafletinde bulunduğum zamandan beri böyle. Çok hassaslaştı cildim ve ağrı eşiğim çok düştü aşıdan sonra. Bu yüzden morarma olmasına hazırlıklıydım 🙂 Bir de ameliyat sonrası BUZ uygulaması çok önemliymiş. Ameliyattan çıktığımda morluk ya da şişliğim olmadığı için ben buz uygulamasını ihmal etmiştim. Sanırım morarmasında bunun da etkisi var.

Neyse ki doktorum evde durma, çık, gez, iyi gelir demişti. Ben de şapkamı taktığım gibi kendimi İstanbul sokaklarında buldum 😀 Hem İstanbulun soğuk havası buz etkisi yarattı yüzümde ve şişliklerim 5 gün gibi kısa bir sürede yok oldu.

7. gün, plastik alçıyı çıkartacaklardı ve ben evime dönebilecektim. Kliniğe vardığımda, benimle aynı gün ameliyat olmuş bir hanımefendi vardı karşımda ve beyaz tenli olmasına rağmen yüzünde zerre kadar şişme ya da morarma olmamıştı. Benim şansım işte 😀

Plastik alçıyı çıkardıklarında en büyük korkum, yeni burnumun gülüşümü değiştirmesiydi. Korkarak baktım aynaya, ve yaşasınnn:)) Gülüşüm yerindeydi :)))

Hemen yeniden bantladılar ve bir hafta sonra bandı çıkarabileceğimi söyledi doktorum. Ayrıca burnumu her türlü darbeden korumamı ve çok fazla mimik yapmamaya çalışmamı da söyledi. 3 yaşında bir oğlan çocuğu annesi ve gülmeye bayılan biri için ne kadar zor istekler :))

Bir hafta sonra bandı çıkardığım andaki görüntüm (amatör kamera):

Döner dönmez oğlumdan nezle bulaştı ve 1 ay boyunca burun sildim. Bu çok kötü oldu benim için çünkü burnumu silerken çok canım acıyordu. Ağrın var mı diye soranlara cevabım hep aynı oldu: dokunmazsanız acımıyor 🙂

Birinci ay kontrolüme gitme şansım yoktu. Ama 3. haftadaki görüntüm şöyleydi:

Şu anda da 2 buçuk ayı geride bıraktık ve bu süre zarfında, doktorum da, asistanı Sibel Hanım ve cerrahi hemşiremiz Dilek hanım da, son derece sabırla ve ilgiyle yanımda oldular. Bu haftaki kontrolüm gayet olumlu  geçti. Burun ucunda hala uyuşukluk var. Burun kenarlarında ve ucunda halen ödemlerim var. Ama elbette eskisi gibi değil. Şişlerimin toparlanması 6 ay, burnun ince ayrıntılarının ortaya çıkması 1 yılı bulabiliyormuş. Ben şu anki görüntüsünden bile son derece memnunum.

Sonuç olarak, çok şükür, rahat bir şekilde atlattım operasyonumu. 3. aya yaklaşıyoruz ve burnumun iki yanından da son derece rahat nefes alabiliyorum. En önemli olan kısım buydu çünkü burada bir iyileşme yaşamasaydım, boşu boşuna şekliyle de oynamış olacaktık..

Şeklinde değişiklik yapmaksa bence en çok “cesaret” isteyen tarafı.. Önceki halini beğenmeyenler için bu cesaret payı azalıyor çünkü zaten eski halini beğenmiyorlar ve yenisini beğenmeseler bile bir şey değişmiyor görüntüde. Ama ben eski halimi de gayet sevimli ve afacan buluyordum. Bana özel, karakteristik bir tarafı olduğuna da inanıyordum. Bu yüzden sonucu beğenmezsem üzülürdüm. Çünkü beğendiğim eski halini de yitirmiş olurdum.

Bu değişikliği saç rengimi değiştirmek gibi gördüm ve 30 yıl böyleydim, 30 yıl da farklı bir yüz olmasında sakınca yok diyerek izin verdim şekil değişikliğine.. Beni tanıyan insanların ameliyat sonrasındaki yorumları hep aynıydı: “Çok doğal duruyor.” Evet, çok şükür ki, yüzümde çok büyük değişiklikler yaratmadı. Özellikle karşıdan görünüşü çok değişmedi.

Ama yan profilde, kemer düzeltildiği için belirgin farklılıklar var.

    

Sonuç olarak..

Ben hem doktorumdan hem hastaneden, doktoruma yardımcı olan herkesten, ve Piezo cerrahiden son derece memnun kaldım.

Eğer burnunuzla ilgili herhangi bir sorun yaşıyorsanız, Dr. Bülent KOÇ beyefendiye ulaşmaktan çekinmeyin. Kendisini sürekli olarak yenileyen, yurtiçi ve yurtdışındaki gelişmeleri yerinde takip eden, Piezo Cerrahi’nin burun alanında uygulanmasının ülkemizdeki öncüsü olan Bülent hocamız, tüm bu önemli özelliklerinin yanısıra son derece beyefendi, güleryüzlü ve ilgili bir doktor.

Piezo cerrahiyle ilgili daha bilimsel açıklamalara ve sorabileceğiniz diğer soruların cevaplarına doktorumuzun kendi sitesinden ulaşabilir, aşağıda vereceğim telefon numaralarından asistanına ve hemşiresine  ulaşabilir ve ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

Operasyonların FİYAT bilgisi için çok fazla soru alıyorum ve şöyle bir açıklama yapmak istiyorum: Her hastanın şikayeti farklı ve şikayetinin boyutları farklı derecelerde. Bu sebepten, bana verilen fiyatla sizinkini karşılaştırmanızın doğru olmayacağı kanaatindeyim. Eğer kendisiyle doğrudan görüşme imkanınız yok ise, doktorumuza instagram hesabından fotoğraf gönderip şikayetinizi açıkça dile getirerek operasyon ücretini sorabilirsiniz. Eğer şikayetiniz nedeniyle sizi mutlaka canlı olarak muayene etmesi gerekmiyorsa, size mesajla fiyat bilgisi verecektir. Lütfen doktorumuzun kendisine, asistanına ya da klinik koordinatörüne danışmaktan çekinmeyiniz.

Ben buradan bir kez daha kendisine ve tüm ekibine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

***

Ve benim için en özel teşekkürü, bu en özel ve zor zamanlarımda yanımda olmak için benimle İstanbula gelen, refakatçim olarak yanımda kalan, ve beni bir bebek gibi nazlayarak bana bakan sevgili dostum, manevi kardeşim, Meliha ATICI’ya sunmak istiyorum. İyi ki varsın!

***

OP. DR. BÜLENT KOÇ

Instagram:

@drbulentkoc

@piezoburunestetigi

@rinoplastimerkezi

www.rinoplastimerkezi.com

Ofis tel: 0216 565 98 98

Whatsapp: 0544 565 98 98

Klinik koordinatörü, Cerrahi hemşiresi Dilek TATAÇ: 0506 715 26 22

***

BUKALEMİNE

İnstagram: @bukalemine , @zumbabukalemine

Facebook: /bukalemine/

Eyvallah! 🙂