Merhabalar!
Etek giymeyi çok seven birisi olarak sanırım deni-yorum köşemde en çok paylaşacağım parça “etek” olacak. Mini-midi-maksi!! Hiç fark etmez!! Çünkü her hali güzel…
Bugünkü yazımda sizlerle Cumartesi seçimlerimi paylaşacağım..
Eşofman-spor ayakkabı tarzında “spor” giyimi pek sık tercih edemesem de; kot etek, bandana, sırt çantası ya da bez ayakkabı gibi spor tarzda parçaları sıklıkla kullanıyorum günlük yaşantımda..
Bu sezon neredeyse bütün kot pantolonlar, etekler, hatta t-shirtler bile yırtık. Bazı parçalar “moda” adına yırtığın dozunu kaçırsa da bu etekteki gibi abartı olmayan, eskitme havası veren kesikler daha çok hoşuma gidiyor benim. Bu eteği bana sevdiren ise sadece bu kesikler değildi açıkçası; önündeki V şeklindeki yırtmacın klasik bir ön ya da arka yırtmacına benzemediğini düşünüyorum, ve farklı olan beni daima cezbeder 🙂
Kotun kumaşı mavi ve beyaz tonlarında olunca beyaz gömlek iyi gider diye düşündüm. Bu yüzden de üzerine çift cebi, kenarlardaki ve kol altındaki likralı penye parçaları ve katlamalı kolları ile yine spor tarzda beyaz bir gömlek giydim.
Bu etek bende hiç de spor ayakkabıyla giyilmeliymiş gibi bir izlenim bırakmadı açıkçası 🙂 Bu yüzden buz mavisi rugan stilettolar ve yine buz mavisi taşlı uzun küpeler kullandım..
Sıra geldi bu yazımdaki benim için en değerli parçayaaaaa 🙂 Çantama!
Çantamı, annem bu doğum günümde yaptı 🙂 Canım annemin el emeği göz nuru bu patchwork (yama işi) portföy çantayı sevmemek mümkün değil! Onlarca farklı kumaşla yaptığı bu yama işi çantayı beyaz minicik boncuklarla işlemiş ve metal bir çanta tokasıyla da kilitlemiş! Ana malzemenin kot olması da kot parçalarla kullanımını kolaylaştırıyor..Anneciğimin ellerine de kendine de sağlık!!
***
Etek: CODENTRY (Özge Ulusoy Collection), Gömlek: POLO GARAGE, Ayakkabı: BAMBİ, Küpe: KOTON, Saat: EMPORİO ARMANİ (Ceramica), Çanta: CANIM ANNEMM:)
***
İşte böyle.. Severek paylaştığım bir yazının daha sonuna geldik…Ve son olarak bu yazımda size söylemek istediğim bir şey daha var:
Not: Bazen minicik elleriyle bir yeğeninizin yaptığı boncuklu küpe, bazen annenizin el emeği bir sabun bezi, ya da sevdiğiniz birinin parmak izlerini taşıyan mektup… O kişiye sarılamayacağınız günler geldiğinde öyle kıymetli oluyorlar ki, dünyaları verseler bir ucunu vermem diyorsunuz… O minicik küpe sizinle gülüyor, o sabun bezi annenizin eliymiş gibi sırtınızı keseliyor… Hasret gideriyor insan resmen…
Anneannemin ben daha bebekken çeyizime koyduğu masa örtüsünü, onu özledikçe öpüp koklamam gibi… Acıtıyor, ağlatıyor, ama teselli de ediyor işte… (nurlar içinde uyu!)
Bu yüzden el emeği her şeye iyi bakın olur mu.. Onların içinde bir hayat var çünkü..
***
Hadi eyvallah..
Meliha Atıcı
nerden bilebilirdim ki böle bi yazıyı gözyaşlarıyla bitireceğimi :))
ne kadar güzel kıymet bilen değer bilen bir dostsun sen! iyiki hayatımdasın…
Mine Mutlupoyraz Ataş
Sen de öyle! teşekkürler binlerce…