Merhabalar gezi tutkunları!
Bu yazımda da Italya gezisi notlarımı sizlerle paylaşmaya devam edeceğim…
***
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki “Maske” koleksiyonu yapan birisi olarak bir Venedik Karnavalı (Carnevale di Venezia)‘na katılmak benim için klasik bir Venedik tatili yapmaktan çok daha özeldi! Ve bir anda kendimi binlerce maskenin içinde bulmak.. paha biçilemez!!
Venedik (Maske) Karnavalı’nın başlangıcı hakkında farklı söylentiler var:) Karnaval bir rivayete göre bizim Nevruz’umuz gibi 13. yyda pagan kültüründe baharı kutlama amacıyla başlamış, maskeler ise sınıflar arasındaki ayrımı ortadan kaldırmak için kullanılmış.
Daha güçlü bir inanışa göre de, karnavalın dayandığı vakıa, 14. yyda Venedik’te hortlayan ve şehir halkının neredeyse yarısının ölümüne neden olan bir veba salgını. Ne acı ki, hastalığa yakalanan insanlar vücutlarındaki ve yüzlerindeki yaraları gizlemek için uzun giysiler giyip, yüzlerini kapatan maskeler takmak zorunda kalmışlar.. Hastalıktan ölen halk ise şu anda Venedik’in sembolü olan gondollarla taşınmışlar.. Yani romantizmin dünyadaki sembollerinden biri kabul edilen bu gondollar, aslında zamanının tabutları sayılabilir.. Şu anda kutlanan bu karnavalın o günlerin anısına düzenlendiği söyleniyor.. Elbette maskeler, karnaval kutlamalarının da etkisiyle zaman içerisinde rengarenk bir görüntü kazanmış.. Bazı maskelerin çok çekici olmasının yanı sıra, bazıları uzun burunlu ve çirkinler-ki onlara veba maskesi deniyor.
Maskelerini kendileri yapanlar, boyayanlar, dikenler de vardı festivalde, hazır maskeler kullananlar da..
Hazır almak istediğinizde yüzünüze takabileceğiniz şekilde ve hafiflikte olan maske fiyatları 2 avro ile 30 avro arasında değişiyor.. Bu tarzda maskeleri hem nezih dükkanlardan, hem de açık alanda satış yapan seyyar satıcılardan alabiliyorsunuz…
Ama duvarınıza asmak istediğiniz hatıra bir maske almak isterseniz, cam, porselen gibi değişik malzemelerden yapılan bu maskeleri ancak kapalı ve turistik dükkanlarda 50 ile 200 avro arasında bir fiyata bulabiliyorsunuz..
Benim maske seçimim gayet hızlıydı 🙂 Festivale eşimle katıldık ve takacağımız maskelerin birbiriyle takım olmasını istedik. Ve bunun için sadece göz ve burunları kapatan bu modelin bay(üst) ve bayan(alt) tasarımlarını aldık.
Eşimin uzun süre maske taşımaktan sıkılacağını 🙂 bildiğimden, kendi kıyafetime daha çok uyacağını düşündüğüm bu ince siyah dantel modeli de aldım 😉 İnanılmaz derecede hafifti.. Hatta festivalden saatler sonra “Minecim, maskeni çıkar istersen artık, yüzünde iz kalacak 🙂 ” dediği zaman hatırladım yüzümde bir maske olduğunu, o kadar yani 🙂
Gelelim karnavala! Abartmıyorum; 7den 70e herkes oradaydı! Şu minicik prensese bakar mısınız; kostümünü giymiş, minicik elleriyle rengarenk konfetiler saçıyordu insanlara!
Minicik çocuklar hatta kundaktaki bebekler bile karnavala ayak uydurmuştu..Peki bu karnavala ilk kez katılacak olan biri ne yapmalı? Bence Venedik’e gitmeden önce şunu mutlaka aklınızda bulundurun: Eğer turistlerin sizinle fotoğraf çektirmek için sıraya girmesini ve festivalin bir parçası olmayı istiyorsanız mutlaka bir kostümünüz olsun..ve elbette bir de -veba zamanlarından bu yana yüzündeki donuk ifade değişmeyen bir Venedik maskeniz olmalı.. İsterseniz kendiniz Türkiye’deyken arzunuza göre diktirebilir, isterseniz de (karnaval öncesinde şehirde gezip deneyecek vaktiniz varsa) Venedik’ten kiralayabilirsiniz.. Profesyonel bir kostüm istemezseniz de, bir minik maske (5 avro) ve bir uzun pelerinle (20 avro) de çorbaya tuz katabilirsiniz 🙂
Örneğin tur arkadaşlarımızdan olan sağımdaki hanımefendi cadı kostümünü kendisi dikerek getirmiş karnavala, diğer hanımefendi ise maske ve pelerini Venedik’ten satın aldı.. İkisi de fotoğraf çektirmek isteyen turistlerin yoğun ilgisine mazhar oldular 🙂
Kostümleri de hazırladığımıza göre, artık karnavalın gondollu kısmına geçebiliriz 😉 Festival açılışı Grand Canal’da binlerce ziyaretçinin huzurunda, yüzden fazla gondolda karnaval için hazırlanmış maskeli birey yahut grupların geçişiyle başlıyor. Gondollar da elbette en az kişiler kadar özenle hazırlanıyor. Açılışta en önde bu dev fareyi görüyorsunuz, vebanın sembolü olarak elbette…
Sonrasında ise her biri birbirinden farklı temaların işlendiği diğer gondollar geçiyor küreklere asılmış bir şekilde…
***
Tur rehberimiz bizi bu alana “serbest zaman” vererek bıraktığında herkes bir tarafa dağılmıştı.. Biz de kanal boyunca yürüyerek insanları ve ortamı incelemiştik.. Kanalın kenarlarına kurulmuş onlarca stant (stand değil evet, stant’mış 😉 fark etmiştik ve yiyecek satacaklarını düşünmüştük.. Hepsinin çok iç açıcı koktuklarını söyleyemem, bu yüzden stantlardan uzak durmuştuk.. Meğer yiyecek satmıyorlarmış; “dağıtıyorlarmış” :)) Aman Allah’ım, böyle bir talep ancak Ramazan’da iftarda ekmek büfeleri önünde görülebilir! Bizim tadına bakmaya çekindiğimiz ikramlıkları insanlar öyle keyifle yiyorlardı ki, acaba çok şey mi kaçırıyoruz diye düşünmeden edemedim doğrusu 😉 Bir daha gidersem mutlaka stantların arasında bir yer bulacağım kendime oturacak!
***
Oturacak yer demişken;o gün karnaval esnasında 8 km. yürümüşüz! Siz siz olun asla şık olacağım diye rahatsız balo ayakkabıları falan giymeyin ne bu karnavalda ne başka birinde, kesinlikle pişman ederler! 😀
***
Karnaval ile ilgili anılarımın tamamına yakını olumlu karelerle dolu.. Ancak “o kadarcık kusur kadı kızında da olur” diyeceğimiz türden bir şeyler var yine de not etmek istediğim…
Karnavalın açılışındaki seremonide gondollarla geçiş yapılıyordu. Yalnız, bu bir maske festivali olmasına rağmen, gondollardaki kişilerin yarısından çoğu maskeli değil makyajlıydılar.. Yani Google- Görseller’e “Venedik Festivali” yazdığınızda çıkan şuna benzer görsellerin bir tanesine bile Grand Canal’daki gondollarda rastlamadım:
&&&
Maske takan kostümlü grupların çoğu aşağıdakiler gibi bir konsept belirlemişler ve ona göre giyinmişlerdi.. Ama temaların çoğunda “Venedik maskeleri” kullanılmamıştı.. Tam bir hayal kırıklığı…
Ve karnavalda maske ve kostümlerine olağanüstü özen göstermiş kimseler gondollarla değil halkın arasında geziyorlardı- ki bence bu gondollardaki görsellik açısından bir eksi iken, onlarla fotoğraf çektirmek isteyen turistler için büyük bir şanstı..
Bir diğer eksiklik ise “müzik”ti.. Tören başlamadan bir saat önce konuşmaya başlamış ve tören esnasında da bir an olsun susmadan İtalyanca konuşan bir amca vardı ki; bir kelime dahi anlamadan saatlerce o amcayı dinlemek beni deli etti 😀 Sadece onun durduğu standa yakın bir yerde çalan ve sadece 6 metre çapında bir alana sesi duyulan bir canlı müzik vardı.. Başka hiçbir yerde müzik yoktu…
Kanaldan renklerin aktığı, her kıtadan insanın pür dikkat bir kültürü, bir tarihi anlamaya çalıştığı o tören anında, kanalın her yerinden duyulacak ses sistemleri yardımıyla, 1400’lere dair İtalyan müzikleri çalınabilirdi pekala… Eminim ki hem katılımcılar hem izleyiciler çok daha havaya girerlerdi ve çok daha unutulmaz anlar yaşarlardı o zaman…
Törenin sonuna doğru isyanımı duymuş olacaklar ki İspanyol bir grup gondolla geçerken kulaklarımızın pasını sildiler! 🙂
Çok kalabalıktı çok!! Bütün halklardan vardı desem abartmış olmam sanırım… Sarı, siyah, beyaz, çekik gözlü, mavi gözlü, gözsüz ya da kolsuz, ve de saçsız, ya da haç’lı veya sarık’lı yahut kipa’lı, olmadı tesbihli, bazısı bastonlu, bazısı sandalyeli, kimi tek, kimi çift, kimisi çocuklu, kimi makyajlı, kimi maskeli, kimisi kostümlü binlerce “insan”…
Öyle güzel bir ortamdı ki, sadece o kadar milletin mahşeri bir kalabalıkta barış içinde toplanışını görmek için bile böyle bir karnavalı görmeli bir insan diye düşündürdü bana…
Savaşların, halkların değil, devletlerin arasında olduğunu hatırlattı…
Ben de, tanımadığım onlarca insana sevgiyle gülümseyerek sarılıp fotoğraf çektirdim!
Ve maskesiz bir hayat diledim hepimize!
Bunlar benim için öyle güzel tecrübeler ve dersler ki, bunları oturduğum yerden trilyonlar döksem elde edemezdim.. Şimdi sizlerle paylaşabiliyorum ama umarım kendimi, hislerimi doğru anlatabiliyorumdur.. Çünkü eğer doğru anlatabilirsem bu aldığım dersleri, belki birilerinin dersi de benim yazdıklarım olabilir…Ve belki de birçok şeye bakış açıları değişebilir.. Bir umut benimki…
Not-1: Bu yıl 24 Ocak‘ta açılış töreni düzenlenen karnaval, birbirinden güzel konserler, sergiler, tiyatrolar ve sokak etkinlikleriyle 9 Şubata kadar kutlanmaya devam edecek! Biz karnaval turu ile geldiğimiz için 2. günün sonunda Venedik’ten ayrıldık, bu yüzden karnaval ile ilgili tecrübelerim bu kadar 🙂 Ancak Venedikle ilgili “ne yapılır, ne yenir, ne alınır” hakkındaki 3. yazımı paylaşacağım sizlerle 😉
Not-2: Yazılarımla ilgili videolarımı Facebook sayfamı beğenerek ve Instagram hesabım “Bukalemine”yi takip ederek izleyebilir, yorumlarınızı benimle paylaşabilirsiniz 🙂 Keyifle izlersiniz umarım;)
Not-3: Karnaval kostümü tercihimle ilgili yazım yakında “Deni-yorum” köşemde olacak 😉
Not-4: &&& işaretli görsel (tesadüfen) radikal.com.tr adresinden alınmıştır.
***2012’den bu yana turla ya da bireysel olarak aldığım tüm yurt içi ve yurt dışı seyahat planlarımı en ince ayrıntısına kadar çalışarak hazırlayan; seyahate çıkmadan önce, seyahat esnasında ve seyahat sonrasında her türlü soru ve sorunlarımızla ilgilenen; buz gibi bir turizm acentası olmaktan çok her an kahvelerini içmek için uğrayabileceğiniz bir dost hanesi olan; güleryüzlü, deneyimli ve güvenilir bir aile şirketi “BOYVADAOĞLU TURİZM”e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum!
***Tur rehberimiz Esin Kasapçı hanımefendiye de güler yüzü, sabrı ve profesyonel bir biçimde gerçekleştirdiği rehberlik için özel bir teşekkürü borç biliyorum!
***
Hadi eyvallah! 😉
Esin Kasapçı
Minecim kalemine ve yüreğine sağlık oldukça samimi ve açık ifadelerle paylaştığın yazın yüzümde güzel bir tebessüm oluşturdu. Sevgiyle kal.. takipteyim..
Mine Mutlupoyraz Ataş
Ben tesekkur ederim emeginiz icin.. sevgilerle!?
Aysun Baz
Her bir kelimesinde samimiyetin buram buram kokusunu aldığım bir yazıydı. Ellerinize sağlık. Ve Venedik hayali kuran ben için çok bilgilendirici oldu. Insalah bende oralara gidebilir o italyanca konuşan amcayı anlayabilirim 🙂 ayrıca maskenize bayıldım. Yeni yazılarınızda ve yeni deneyimlerinizle birlikte hos vakit gecirmek dileklerimle. Dünya büyük ve gezilecek , görülecek ve unutulmaz anlar yaşanabilecek çooook yer var 🙂
Mine Mutlupoyraz Ataş
Aysuncum, cok tesekkur ederim guzel yorumlarin icin.. Dilerim sen de gorebilirsin istedigin her yeri!?sevgiyle…
Salise
Muhteşem muhteşem muhteşemsin ……,
Hiç Venedik adasına gitmeyen kişiler bu gezi yazısını okuduktan sonra kesinlikle gitmek isteyeceğinden eminim Minecim . Bizi alıp o çağlara götürüyorsun. Venedik benim gözümde masallar adadıdır . Köşe yazını okurken rehber kadar güzel aktardın duyguları desem doğrudur . Okurlarını alıp götürdün ……
Öncelikle kocaman yüreğine ve kalemine sağlık . Başarıların hep daim olsun canım ??
Devamını bekliyoruz….,
Mine Mutlupoyraz Ataş
Salise Hanimcim, beni her daim guzelliklerle karsilayan yureginize ve balımsı sözlerinize tesekkur ederim! Insallah birilerine yardimim dokunur bu yazilarla…sevgiyle kalin!???
meliha atıcı
Yine keyif alarak okudugum bir yazı resmen yaşattın bana her anını! bu tur bölümleri, keyifle merakla izledigim diziler gibi oldu heycanla bekliyorum diger paylaşımlarını :))
Mine Mutlupoyraz Ataş
Melihacım, canım, merakla takip eden dostlarının olması insanı gerçekten yazma konusunda şevklendiriyor!Çok teşekkür ederim..yine ve yine!:))